HÜKÜMETİMİZE AÇIK ÇAĞIRI (2): YURT DIŞINDAN GELEN GENÇ NESLİN ÜLKEMİZE UYUM SAĞLAMASI KONUSUNDA UYUM PROGRAMI VE BU ALANA YÖNELİK ÖĞRETMENLERİN HAZIRLANMASI
STRATEJİK YAZILAR (2)

V. Doğan Günay
Artık göç olgusu tüm insanlığın ortak sorunu hale gelmiştir. Savaş, açılık ya da uygulanan yanlış politikalara bağlı olarak zor durumdaki toplumlar yeryüzünde göçlere maruz kalmaktadır. Bazen bazı budunlar (fr. ethnie) kendi rızaları ile göçmekteler bazen de devletin yetkileri demografik nedenlerle göçe zorlamaktalar. Örneğin Kerkük’teki Türkmenlerin başka yerlere göçe zorlanmasında böyle bir durum vardır. Emperyalist denilen devletler ke4ndi ülke içindeki budunsal farklı toplumları XX. Yüzyıl içinde eritmişlerdir. Şimdi tek bir ulus devleti olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak bu sefer de dünyanın başka ülkelerinden gelen sığınmacılar ile başları derttedir.
Ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye toplu ya da bireysel göçlerin en büyük nedeni savaşlardır. Yirminci yüzyılın sonunda XXI. Yüzyılın başında Afganistan, Irak ve Suriye’deki savaşların korkunç (fr. catastrophique) sonuçları belleğimizde çok canlı. Bunlar emperyalizmin çıkardığı savaşlar. Bir de sınır çatışmaları, iki ülkenin yaptığı savaşlar ya da rejim değişikliğine bağlı durumlardan doğan göçler de olabilmektedir. Örneğin 1979 yılındaki Humeyni’nin İran’da oluşturduğu İslam Devletine bağlı olarak, çok sayıda İranlı ülkesini terk etmiştir. Sudan’daki iç savaşlar, Ethopya ile Eritre sınır savaşları, Filistin’deki İsrail’in terörist yaklaşımları vb. bunların hepsi savaştır ve bu savaşlara bağlı olarak birçok topluluk yeryüzüne dağılmıştır.
Her durumda en büyük göç dalgası savaşa bağlı olmaktadır. Suriyelilerin durumu şu anda bizim de etkilendiğimiz canlı bir örnektir. Türkiye’de bu karmaşık dönemde çok güvenilir bir liman durumundadır. Bu güvenirlik hem güçlü bir ordusunun olması, hem de ekonomik olarak, bölge ülkelerine göre daha sağlam bir yapıya sahip olması gösterilebilir. Suriye’den, Afganistan’dan, Irak’tan ve daha birçok yerden göç yoluyla gelen “kaçak” yolla gelmiş insanlar vardır. Bunlardan kurtulmak her zaman kolay olmayabilir.
Yurt dışından gelen özellikle genç nüfusla ilgili Türkiye Cumhuriyeti’nin hazır izlenceleri olması gereklidir.
Nedir bu izlenceler?  Bunları araç-gereç, yetiştirilmiş uzman personel ve geliştirilmiş politikalar olarak üç grupta toplamak olasıdır.
Politika olarak, örneğin “Türkiye’ye gelen bir göçmen birinci ayın sonunda devletin belirlediği yerde kültürel bütünleşme eğitimine katılır” diye bir kanun çıkartılır. Bunun süresinin 3 ay gibi bir süreyi kapsar. Her gün belli saatler olur. Bir ay içinde Türkiye’yi terk edenlerin böyle bir eğitime katılmasına gerek yoktur.
Ders gereçleri olarak çok şey söylenebilir. İleride belki bunu ayrı bir yazının konusu yaparız. Şimdilik kısaca hedef kitleye uygun ders gereçleri, kitapları, sözlükleri hazırlanmalıdır.
Öncelikle üç farklı Türkçe öğretim kitabı hazırlanmalı. 1. Yurt dışında Türkçe öğrenecek olan, sınıfın dışında neredeyse Türkçenin konuşulmadığı durumlar için bir kitap, 2. Türkiye’ye gelmiş ve çevresinde sürekli Türkçe duyan öğrenciler için Türkçe kitap, 3. Türk Cumhuriyetlerine yönelik Türkçe kitap.
Bu üç kitabın amacı, izlencesi (fr. programme) ve konu işleme biçimi farklı olacaktır. Hatta kendi kendine Türkçe diye yeni bir kitap bile hazırlanabilir.
Bir başka konu ise ülkemize sığınmacı olarak gelmiş kişilerin toplumla bütünleşmesi (fr. intégration) için özel bir program hazırlanmalıdır. Bütünleşme Dili Türkçe (fr. Turc Langue d’Intégration) için özel program hazırlanmalıdır. Bütünleşme Dili Türkçe (BDT) konusunda Avrupa Dil Gelişim Dosyasındaki[1] A1, A2, B1, B2, C1 ve C2 düzeylerine yönelik olarak hazırlanmalıdır.
Bütünleşme dili Türkçe konusunda donanımlı öğretmenlerin yetişmesi gereklidir. Bu da bir açıdan yabancı dil öğretmenlerinden deste alınarak yapılacak bir durumdur.
BÜTÜNLEŞME DİLİ TÜRKÇE iZLENCESİ
Burada diller için ortak öneriler çerçevesinin izlencesi alınarak bir yol izlenebilir. 

 Düzey

 içerik

C2: Ustalık
İnce anlam farklılıklarını daha açık vermek ve bir noktayı öne çıkarmak, gruplaştırmak ya da çokanlamlılığı ortadan kaldırmak için düşüncelerini çeşitli dilsel araçları çok esnek bir şekilde kullanarak anlatır. Aynı zamanda günlük dil ve deyimler ile ilgili bilgiye sahiptir.
Dikkatini başka bir yere vermiş olsa da, (örneğin, önceden tasarlama ya da başkalarının tepkilerine yoğunlaşma gibi…) karmaşık dil araçlarını kullanırken tutarlı dil bilgisi hâkimiyetini korur.
 Uzun konuşmalarda, kendini anında ve doğal bir akıcılıkla ifade edebilir ve konuşma arkadaşlarına sezdirmeden karşılaştığı zorluklarla başa çıkabilir ya da konuşmasını yeniden yapılandırabilir.
 Kolay ve becerikli bir şekilde anlaşabilir. Bunun yanında tonlama araçlarını ve dil dışı araçları açık ve kolayca algılayıp kullanır. Çok doğal bir şekilde söze girip bir noktaya değinerek, ima ederek vs. kendi görüşlerini konuşma içine katabilir.
 Birbiriyle bağlantılı ve tutarlı konuşmalar yapabilir; bölümleme için farklı araçları aynı zamanda geniş bir bağlaç çeşitliliğini uygun biçimde kullanır.
 
C1: Özerk Düzey ya da Gerçek Kullanımsal Yetenek,
İçinden en uygun anlatım için seçilebilecek oldukça zengin konuşma araçlarına sahiptir. Söyleminde kendini, hiç kısıtlamak zorunda kalmaksızın bilimsel, mesleki ve boş zamanlarla ilgili çok çeşitli genel konularda net ve uygun bir şekilde ifade eder.
Dilbilgisel doğruluğu sürekli en üst seviyede tutar; ender hata yapar ve genelde kendisi düzeltir.
Kendini hemen hemen doğrudan/ anında ve akıcı bir şekilde ifade edebilir; sadece zor terimler içeren konular konuşma akışını etkileyebilir.
Eğer söze girmek ya da devam etmek veya konuşmalarını başkalarınınkiyle ustaca bağlamak istiyorsa, kendi anlatımını doğru yönlendirmek amacıyla, mevcut söylem araçları dağarcığının içinden uygun bir anlatım biçimi seçebilir.
Net, çok akıcı ve iyi yapılandırılmış şekilde konuşabilir, bölümleme ve bağlaç araçlarına hâkim olduğunu gösterir.  
B2:  İleri Düzey ya da Bağımsız Konuşucu,
Çeşitli konuları anlaşılır anlatımlar ve raporlar halinde anlatabilecek ve kendi bakış açısını öne çıkarabilecek yeterli konuşma araçları çeşitliliğine sahiptir. Sezdirmeden sözcükler arar ve yer yer karmaşık tümce yapıları kullanır.
Oldukça iyi bir dilbilgisi becerisi gösterir. Yanlış anlamaları doğuran sebep olacak hatalar yapmaz ve çoğunlukla kendi hatalarını kendisi düzeltir.
Eşit bir hızda konuşabilir. Tümce yapıları ya da sözcük aramada gerektiğinde ara verse bile, fark edilecek uzun aralar hemen hemen hiç oluşturmaz.
Konuşmacı durumunda olduğu görüşmeleri üstlenebilir, gerektiğinde her zaman duruma göre nazik olmasa bile görüşmeyi isterse sonlandırabilir. Anladığını göstererek ve başkalarının konuşmaya katılımlarını sağlayarak, bildiği alandaki bir konuşmanın devam etmesine katkıda bulunabilir.
Anlatımlarını anlaşılır ve bağdaşık bir konuşmayla bağlamak için sınırlı sayıda bağlaç araçlarını kullanabilir. Uzun konuşmalar belki biraz kesintiye uğrayabilir
 
B1: Eşik düzeyi
Bazen ara vererek ve başka tanımlamaların yardımlarıyla olsa bile; aile, hobiler, ilgiler, iş, yolculuk ve güncel olaylar gibi konular hakkında konuşabilecek yeterli sözcük dağarcığına ve dilsel araçlara sahiptir.
Genelde önceden tahmin edilen durumlar için, sıkça kullanılan yapılar ve konuşma kalıplarından oluşan dağarcığını nispeten doğru kullanır.
Özellikle uzun süre serbest konuştuğunda, anlatımlarını dil bilgisel ve sözcük seçimi açısından planlamak ya da düzeltmek için belirgin aralar vermesine rağmen, kendini fazla duraksamadan ifade edebilir.
Bilinen ya da kendi ilgi alanında olan konular hakkında basit ve doğrudan bir konuşmaya başlayıp, sürdürür ve bitirebilir. Karşılıklı anlamayı kesinleştirmek için karşısındakinin söylediklerinden bazı kısımları tekrarlayabilir.
Bir kısım kısa, basit öğeyi bağdaşık ve dizinsel bir anlatımla bağlayabilir.
A2: Ara Düzey ya da Temel Gereksinim Düzeyi
Basit günlük durumlarda sınırlı bilgi alışverişi yapabilmek için, kısa sözcük kümelerini, konuşma kalıplarını ve temel tümce yapılarını ezberlenmiş deyimlerle birlikte kullanır.
Bazı kolay yapıları doğru kullanır, ancak düzenli olarak temel hatalar yapar.
Farkedilir şekilde sık sık duraklamasına ve yeniden başlamasına ya da farklı tanımlamalar kullanmasına rağmen, kendini çok kısa anlatımlarla ifade edebilir.
Soru sorabilir ve soruları yanıtlayabilir, aynı zamanda basit saptamalara tepki gösterebilir. Ne zaman anladığını belirtebilir, ancak konuşmayı kendisi sürdürebilecek kadar anlamaz.
Sözcük kümelerini ve, ama, çünkü gibi basit bağlaçlarla bağlayabilir.
A1: Giriş ya da Keşif Düzeyi
Aile içi anlatımları ve gündelik konuşmaları anlayabilir ve kullanabilir. Yine somut gereksinimleri gidermeyi amaçlayan basit sözceleri de anlayabilir ve bu türden sözceler oluşturabilir.
Bir kişiye seslenir ve konuyla ilgili soru sorabilir. Örneğin oturduğu yer, ilişkileri, kendisini ilgilendiren şeylerin ne olduğu gibi konularda sorular sorabilir. Yine bu türden kendisine sorulan soruya yanıt verebilir. Yine eğer karşısındaki kişi yavaş konuşuyorsa basit biçimde iletişim kurabilir ve başkası ile bu tür iletişimle işbirliği içine girer.
Bu üç aylık bütünleşme izlencesinin çok sağlam bir planı olmalıdır. Öretmen hangi dönemde neyi anlatacağını bilmelidir. Bunlar zor şeyler değil. Bana söyleseler kolayca hazırlayabilirim.
Bu alanda yetişmiş eleman bulmak zordur. İyi bir eğitim kadrosu ile başlamak, biraz da “göç yolda düzülür” mantığı içinde yaşanılan her durumdan dersler çıkaraka iyi bir izlence oluşturulabilir.
Bunlar XXI. Yüzyıl Türkiyesi için gerekli olan yeniliklerdir. Belki bugüne değin böyle bir eğitim elenanına ya da izlenceye gereksinim olmadı. Ama günün koşullarına göre bunlar artık bir zorunluluğa doğru gidiyor.

Şimdiden önlem almakta yarar var.





[1] CADRE EUROPEEN COMMUN DE REFERENCE POUR LES LANGUES : APPRENDRE, ENSEIGNER, EVALUER <http://www.coe.int/t/dg4/linguistic/source/Framework_FR.pdf>

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜZÜNDE GÖZ İZİ VAR, SANA KİM BAKTI YARİM?

TÜRKÇE BİR DÜNYA DİLİ OLABİLİR Mİ?

"KOR" FİLMİ ÜZERİNDE BİR DEĞERLENDİRME/ÇÖZÜMLEME