Kayıtlar

Aralık, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
  AVRUPA BİRLİĞİ’NİN DİL POLİTİKASI     Prof. Dr. V. Doğan Günay   0. Giriş Her türlü dilin öğretildiği bir merkez durumundaki TÖMER’de doğal olarak, dil ile ilgili konularda konuşmak gerekir. Dilin çok farklı boyutları vardır ve her boyutu ile ilgili çok uzun konuşmalar yapılabilir. Bu nedenle konuyu sınırlamak durumundayız. Ben burada Avrupa Birliğinin dil politikası bağlamında çok dillik olgusu ile ilgili bazı görüşler ortaya koymaya çalışacağım. Her toplum kendi dilini koruyarak, bu dilin evrensel bir dil olmasını, hiç olmazsa kendi toplumunun bu dili konuşmasını istemektedir. Bu doğal bir durumdur. Bunun sonucu olarak da kendi dilini bir başkasına öğretme arzusu bir kültürel etkileşimi getirmektedir. Bunun yanında bir başka dili öğrenme şeklinde de birey kültürel olarak farklı bilgilere, düşünce biçimlerine, akıl yürütmelerine ulaşır. Günümüzde tek bir dil ile yetinmek neredeyse olanaksız hale geldiğinden, başka dillerle şu ya da bu biçimde karşılaşmak olasıdır. Dü
  YABANCI DİL ÖĞRENİMİ VE GÜDÜLENME   0. Genel Gözlemler Merhabalar, Bizim gibi eğitimi yazboz tahtasına dönmüş ülkelerde okullardaki dil öğretimi (anadil ve/ya da yabancı dil), fen ve insanlık bilimleriyle ilgili öğretimler hep sorgulanır. Her konuşmada ya da yazıda bir bazen sorunlar ortaya konur bazen de yazan kişi kendi çapında öneriler sunabilir. Eğitim herkesi doğrudan ilgilendirdiği için herkesin karşılaştığı bir ters durum illa ki vardır. Halbuki şu kadar milyonluk diye övündüğümüz bir ülkede çok sayıda eğitim fakültesi vardır ve buralarda hatırı sayılır önemli akademik çalışmalar yapılır. Mutlaka bu fakültelerde eğitim her alanıyla ilgili çalışan akademisyenler vardır. Ama kimse onların yazıp çizdiğine bakmaz da, örneğin mühendislik fakültesi mezunu bir eğitim baklanının söylediklerine inanır. Böyle olunca da sorunları çözmek değil de, dostlar alışverişte görsün türünden geçici ya da deneme yanılma yollu eğitim çalışmaları okullarda sürüp gider. Suçlu aramaya gerek yok