Kayıtlar

Eylül, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AB’NİN GELECEĞİ VE TÜRKİYE. TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE AÇILAN YENİ KAPILAR

AB’NİN GELECEĞİ VE TÜRKİYE.  TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE AÇILAN YENİ KAPILAR STRATEJİK YAZILAR (3) V. Doğan Günay dogan.gunay@gmail.com Merhaba, Yine güncel bir konu. Okuduğum bir kitaptaki alıntı beni etkiledi. Şu sıralar Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın bir kitabını ikinci kez okuyorum (Kütüphanemde yer kalmadı. Bir kısım kitapları satacağım. Kıyamadığım için bazılarını ilk kez, bazılarını 2. hatta 3. kez okuyup, onları satacağım. Kütüphanemde yer açayım. Hanımefendi bana bir oda verdi ve o odaya sığamıyorum). Bu alıntıdan anlaşılan Batının her zaman bizimle ilişkisinin sorunlu olduğudur. İlber hocadan yaptığım alıntı şudur: "İngiliz düşünür William Penn, 1683 yılında yazdığı "Avrupa'nın şimdiki ve gelecekteki barışı üzerine bir deneme" adlı çalışmasında şöyle diyor: "Bir Avrupa Parlamentosu kuracağız ve Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya bu parlamentonun içinde olacak" diyor. Yani İngiliz daha realist ve Protestan mantıkla bakıp böyle görüyo

Kültürbilim_Çeviri

Sıradan kişiler ve Elitleri amaçlayanlar için yeni bir bilim dalı ÇEVİRİ YAZILARI (1) Yazan: Mischa GABOWITSCH (Çeviren: V. Doğan Günay) La volonté d’intégrer le « monde civilisé », d’adopter ce qui est perçu comme étant des standards internationaux, donne parfois des résultats bizarres dans les sciences sociales et humaines en Russie. La géopolitique et la culturologie en sont deux exemples. La culturologie, science de survie... Désormais enseignée obligatoirement dans tous les établissements d’enseignement supérieur d’État en Russie, la culturologie représente un mélange curieux de bribes, souvent mal digérées, d’anthropologie, de psychologie, de sociologie, d’une part, et, d’autre part, de théorie historique, de glorification du passé national et de la «pensée russe», avec, en surcroît, des préceptes de bon comportement – le tout présenté comme une approche théorique de la « culture » en général et, qui plus est, une science bien établie dans le monde entier. La cu
HÜKÜMETİMİZE AÇIK ÇAĞIRI (2): YURT DIŞINDAN GELEN GENÇ NESLİN ÜLKEMİZE UYUM SAĞLAMASI KONUSUNDA UYUM PROGRAMI VE BU ALANA YÖNELİK ÖĞRETMENLERİN HAZIRLANMASI STRATEJİK YAZILAR (2) V. Doğan Günay dogan.gunay@gmail.com Artık göç olgusu tüm insanlığın ortak sorunu hale gelmiştir. Savaş, açılık ya da uygulanan yanlış politikalara bağlı olarak zor durumdaki toplumlar yeryüzünde göçlere maruz kalmaktadır. Bazen bazı budunlar (fr. ethnie ) kendi rızaları ile göçmekteler bazen de devletin yetkileri demografik nedenlerle göçe zorlamaktalar. Örneğin Kerkük’teki Türkmenlerin başka yerlere göçe zorlanmasında böyle bir durum vardır. Emperyalist denilen devletler ke4ndi ülke içindeki budunsal farklı toplumları XX. Yüzyıl içinde eritmişlerdir. Şimdi tek bir ulus devleti olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak bu sefer de dünyanın başka ülkelerinden gelen sığınmacılar ile başları derttedir. Ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye toplu ya da bireysel göçlerin en büyük nedeni savaşlardır. Yir
Resim
HÜKÜMETİMİZE AÇIK ÇAĞIRI (1): SURİYELİ ÖĞRENCİLER KONUSUNDA STRATEJİK YAZILAR (1) V. Doğan GÜNAY dogan.gunay@gmail.com Ülkemizdeki Suriyeliler bir gerçek. Savaş bitse de ne kadarı geri döner orası da belli değil. Bu insanları "ötekileştirmeden" bir an önce uyum kursları ile toplumumuzla uyumlu hale getirelim. Uzun uzadıya yazmaya gerek var mı? Bu genç nüfusu eğitmezsek, onları uyumlu hale getirmezsek, bulunduğu toplumda sorunlu kişiler olacak ve çevresine zarar verecektir. Elbette önce kendi ülkelerine gitmelerini sağlamak gerekir. Ama ne zaman gideceği belli olmayan bu kitleye hem içinde yaşadığı toplumla uyum sağlamasını sağlamak hem de gitse bile Türkiye'den yararlı bilgilerle dönmesine katkı vermek doğru bir yaklaşım olacaktır. Gazetelerde Suriyeli öğrencilerin eğitimleri konusunda Milli Eğitim Bakanlığının bir girişim içinde bulunduğunu öğreniyoruz. Bu öğrenciler için "Türk Kültürü Ortaokulu” ve “Sosyal Bilimler ve Kültür Lisesi" açılmalı ve bu ö

Kurban Bayramı

KURBAN BAYRAM GÜNCEL KONULAR (4) V. Doğan Günay dogan.gunay@gmail.com     Merhabalar,   İslam dünyasında 12-15 Eylül 2016 arası (4 gün) kurban bayramıdır. Bugün ikinci günü. Okuyan herkesin bayramını kutlarım. Her bayramda genelde iyi dilekler sunulur. Ben de sundum. Aşağı yukarı bir 40 yıldır bu iyi dileklerini sunduk durduk. Eskiden daha iyi bir dünya vardı. Şimdilerde özellikle İslam dünyasında Müslümanlar birbirini boğazlıyor. En büyük kanın aktığı yerler İslam dünyası. Sorun nerededir derseniz, çok şeyden söz edilebilir. İslam dünyası kendisini yenileyemedi. Batı dünyasına göre sürekli tüketici bir toplum durumuna dönüştü. Böyle olunca kimse İslam dünyasını dikkate almıyor. İslam dünyası bu sefer "biz geçmişte ne büyük uygarlıktık", "batıya şunu da biz verdik, bunu da" türü geçmişle övünme durumları gündeme geliyor. İyi de her toplumun geçmişinde övünülecek de üzülecek de durumları olabilir. Önemli olan içinde yaşanılan yüzyılda insanlığa n

Adama göre iş / İşe göre adam. Hangisi olmalı?

TEMEL ÖLÇÜT İŞE UYGUN ADAM ALMAK, ADAMA UYGUN İŞ ARAMAYALIM GÜNCEL KONULAR (3) V. Doğan Günay dogan.gunay@gmail.com   Merhabalar, Son birkaç gündür ülkemiz üzerine oynanan oyunları dinliyorum. Bir hayli ürperiyorum. Bu konulara pek girmek istemiyorum. Girince tam dalmak gerekiyor. Ne diyordu Ataol Behramoğlu?           Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin                                                          ( Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var )   Gerçekten bu konuların içerisine de böyle dalacaksın. Ama ben politika uzmanı değilim. Terör uzmanı hiç değilim. Gazetelerden okuduklarımla yazı yazmak da çok sığ kalacaktır. Ama tüm bunların ötesinde ülkeme karşı sorumluluğum var. Ülkemin daha ileri gitmesini istiyorsam bildiklerimle toplumumla paylaşmam gerekiyor. Türkiye'nin sorunu y

1 Eylül'ün önemi

DÜNYA BARIŞ GÜNÜ GÜNCEL KONULAR (2) V. Doğan Günay dogan.gunay@gmail.com 1 Eylül dünya barış günüdür. Aynı zamanda benim de doğum günüdür. Doğum günümle barış gününün aynı gün olması nedeniyle, önceleri kendimle ilgili "barışsever bir kişi" ve "barış elçisi" ilan ederdim. Ama dünya o kadar kirlendi ki!! " Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler .” (Özdemir Asaf) Artık birincilik verecekleri bir renk bulamayacaklar diye korkuyorum. Öyle bir dünya yaratıldı ki birinciliğin de bir anlamı kalmadı. Her yıl iyi dilekler sunduk ama sonuç aynı kaldı. Bir şey yapmalı. Dilekler güzel de daha etkin olmalı. Ama yine de Nazım'ın dizeleriyle beklentilerimizi yazalım: "Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim...." (Nazım Hikmet)   Acaba kula kul olmayı ne zaman bitirecek doğu toplumları? Belki de batının iki yüzlülüğü olduğu sürece bir şeyh yaratı